10. Sınıf Türk Edebiyatı Konu Anlatımı- XI. – XII. Yüzyıllarda İslamiyet ve Türk Kültürü

 Türkler 751 yılında yapılan Talas savaşıyla İslamiyet’le tanıştılar Müslüman Araplarla Çinliler arasında olan bu savaşta Türkler Araplara yardım ederek savaşın kazanılmasında yardımcı oldu. Bu savaş Araplarla Türkler arasında bir yakınlaşmanın doğmasına sebep oldu.  Daha sonra Araplarla Türkler arasında gerek ticari gerekse kültürel etkileşim başladı.

Müslümanlığı kabul eden ilk Türk devleti Karamanlılardır. 10. yüzyılın ilk yarısında hükümdar Satuk Buğra Han kendisine bağlı on bin çadırla birlikte Müslümanlığı kabul etti. Bundan sonra Türkler de kitleler halinde Müslüman olmaya başladı.

Türkler İslamiyet' i kabul ettikten sonra şehirlerde toplanmış, kültür ve medeniyet merkezi kurmaya başladılar. Taşkent, Balasagun, Buhara, Semerkant gibi önemli ilim merkezleri ve şehirler kurdular. Camiyi şehrin merkezi kabul eden bir anlayış hakim oldu. İbadet edilen bu mekanların yanına hastane ve kütüphane, medrese gibi yapılar yapılmış, sosyal ve kültürel mekanlar oluşturuldu. Bu yapıların bütününe külliye ismi verilir. Ticaret alanları, külliyelerin yakınlarında kurularak ticaretin gelişmesine katkıda bulundular.

Yeni Kültürün Edebiyata Yansıması

Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra Kur'an ' ı Kerim ve temel kitapları Arapça olmasından dolayı Arapçayı öğrendiler. Arapça medreselerde bilim dili olarak kullanılmaya başlandı. Edebiyat dili olarak ise  Farsça kullanılmaya başlandı.
Bu durum Anadolu Selçuklularından sonra kurulan Anadolu Beyliklerine kadar sürmüştür. 15 Mayıs 1207 tarihinde Karaman oğlu Türkçeyi devlet dili olarak ilan etmiştir.
Osmanlı Devleti'nin kurulmasından sonra Türkçe İmparatorluk dili olmuştur. 15. yüzyıldan sonra Arapça - Farsça Türk Diline kurallarıyla Türk Diline girmiştir.

İslami dönem Türk edebiyatının özellikleri

             Türkler 10.yy ın ilk yarısından itibaren İslamiyet’i kabul etmeye başladılar.
             İslam dinine giren Türklerin sosyal ve kültürel hayatlarında önemli değişiklikler olmuştur.
             Bu dönemle birlikte yazılı ürünler de çoğalmaya başlamıştır.
             11. Ve 13. Yy da Türk toplumu içinde Arapça ve Farsçayı bilen yeni bir aydın zümre doğmuştur.
             Sanatçılar, öğrendikleri Arapça ve Farsçanın yanında bu dillerde meydana getirilmiş edebiyatın etkisinde kaldılar.
             İlim ve din alanında Arapça, edebiyat alanında Farsça ağırlık kazandı.
             Hece ölçüsünün yerini aruz ölçüsü aldı
             Eski Türk nazım biçimleri yanında mesnevi ve gazel gibi yeni nazım biçimleri kullanıldı.
             Oluşturulan eserler öğüt verici niteliktedir.
             Eserlerinde genellikle, dini ve tasavvufi konulara yer verilmiştir.




Yorumlar

Popüler Yayınlar